Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri

Müslüm Üzülmez

25-05-2024 10:52

Sevdiğim dostların, arkadaşların, tanıdıkların, hemşerilerin kitaplar yazması beni her zaman sevindirmiş ve yaşama dair umudumu tazelemiştir.

Kıymetli hemşerim, iş insanı Refik Türk’ün hazırlamış olduğu ve imzalayıp şahsıma gönderdiği Köy Enstitüsü’nden İlköğretmen Okulu’na HOŞOT (DİCLE) ANILARI(*) kitabı bende bu duyguları bir kez daha yeniden yaşattı. Teşekkürler kardeşim.

Anıların yazılmasını önemserim ve anı okumayı da severim.

Bu nedenle HOŞOT (DİCLE) ANILARI kitabını elime alınca bir solukta okudum.

Erganili oluşumun ve eskiden Ergani’nin simgelerinden biri olan Dicle Köy Enstitüsü’nün anlatılmasının, kardeşlerimden Miktat’ın burada okuması ve Ali Haydar’ın da üç yıl gibi kısa bir dönem okulda yöneticilik yapmasının da bu hızlı okumamda payı var elbet.

Refik Türk kitabı derlemiş, birçok güzel insan da anılarıyla katkı sunmuş ve sonuçta “Siyah Beyaz Kuşağın Renkli Dünyası”na duygulu bir güzelleme oluşmuş.

Yazı yazan ve yayımlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Kitabın başında da belirtildiği gibi; “Bu çalışma, Dicle Köy Enstitüsü ve ardılı Dicle İlköğretmen Okulu’nda okuyup mezun olan veya çeşitli nedenlerle okuldan ayrılmak zorunda kalan eski öğrencilerin ve öğretmenlerin anılarını içeren kollektif bir çalışmadır.”(s.13)

Bu nedenden olmalı, okuduğum anıların çoğunda, anılarını yazanlar geçmiş yaşanmışlıklarını özlemle anımsamanın yarattığı duyguyla okullarını biraz idealize ederek, yani hep bardağın dolu tarafından bakarak sadece kendilerinde silinmez izler bırakan anıları anlatmayı tercih etmiş.

Oysa siyasal, toplumsal ve kültürel gelişmemizin tarihini bilmek, dahası bu tarihi oluşturmak için geçmişte yaşananların eleştirisel bir bütünlük içinde kayıt altına alınması ve tarihin arşivine bu şekliyle girmesiyle mümkün olur. Toplumsal belleğin oluşumu ve kalıcılığı ancak böyle sağlanır diye düşünüyorum.

Neden sonuç bağlamında geçmişe baktığımız zaman, Cumhuriyet kurulduğunda üst yapıda girişilen değişiklerin, köylere kadar giremediğini görürüz. O günün Türkiye’sinde, kırsal kesimde Osmanlılardan devralınan ekonomik ve kültürel yapıların korunduğunu, feodal dönemden kalma ilkel üretim yöntemlerinin kullanıldığını, köylerin büyük çoğunluğunda kapalı köy ekonomisinin yaşandığını; nüfusun yaklaşık %83,4’ünün köylerde yaşadığını ve okur yazar oranının da %20 olduğu gerçeğinden hareketle; 1930’ların hükümetleri, değer sistemlerini ve ekonomik yapı özlemlerini köy hayatı içinde yaygınlaştırmak, köyü kente ve dolayısıyla iktidara bağlamak ve Bölge için de özel olarak Kürt dilini, kültürünü ve bizatihi varlığını yok edip herkesi Türk yapmak için çeşitli arayışlar içinde çareler düşünmeye başlar. Neticede, kırsal kesimde yeni ve daha ileri üretim teknik ve yöntemlerinin, yani tarımın modernleşmesinin gerek duyduğu kadroları yetiştirmeyi hedefleyen bir modern eğitim-üretim kurumu olan Köy Enstitüleri fikri baskın çıkar.

Cumhuriyet ancak ve ancak düşünen, düşündüren, üreten, etkin ve bilinçli insanlar sayesinde kökleşebilirdi. Bu nedenle ve en önemlisi de kurucu iradenin buyruğu gereği Devlet bir “Türk Ulusu” yaratmayı hedeflediğinden, yani ihtiyaç duyulmasından dolayı Yatılı Bölge Okulları ve Köy Enstitüleri kuruldu.

Kısacası, Köy Enstitüleri ihtiyaçtan doğdu ve görevi bitince de kapılarına kilit vuruldu. Kayan bir yıldız gibi ardında iz bırakarak yok olan Köy Enstitüsü olayına bence böyle bakmalıyız.

Kitabın çıkmasında emeği geçenlerin hoş görüsüne sığınarak bir şey daha söylemek istiyorum. Kitapta anılarını yazanların da sık sık vurgulandığı gibi, o dönem Dicle Köy Enstitüsü ve ardılı Dicle İlköğretmen Okulu’na okumaya gelenlerin çoğu Diyarbakır, Siirt, Mardin ve Urfa’nın kasaba ve köylerinden, yani Kürt coğrafyasından gelen 11-12 yaşlarındaki yoksul “ana kuzusu” Kürt çocuklarıydı.

Bunlardan bazıları da kitapta anılarını yazanlardır. Ama bu anılarını yazanlardan hiç kimsenin okulda Kürtçe konuşmanın yasaklanması, kendi anadillerini konuşamaması konusunda dişe dokunur hiçbir şey anlatmaması bana çok ilginç geldi. Antti Jalava’nın bu konuda kulağa küpe olacak çok güzel bir tanımlaması var, şöyle: “Anadilim benim derim ve diğer diller ise giysilerimdir. İnsan ne zaman isterse kendi isteklerine göre giysilerini değiştirebilir ama derisini değiştiremez.” Çok merak ediyorum: Anadillerinin yasak oluşu ve konuşamama “ana kuzusu” Kürt ve Arap çocuklarında ne tür duygu kırılmaları yarattı, çocuk yüreklerinde ne tür fırtınalar estirdi?

Anlatımlarda bu duyguların anlatılmamış olması bir eksik ama alkışlanacak güzellikler ve kadirşinaslığın çokça örnekleri var. Örneğin, o dönem Ergani Tren İstasyonu’nun en önemli figürü olan Kürtlerin ulusal değeri Kavalcı Hafız unutulmamış, anılarını yazanlar onu anılarına nakış gibi işlemiş. O Hafız ki, vaktiyle gök kubbe altında ıssız Hoşot ovasını demir rayların ikiye böldüğü, yazları güneş ışığının kavurucu yakıcılığında, kışları ise soğuk ve rüzgârın yakıcı donduruculuğunda kavalıyla İstasyonda bulunan insanların yüreklerini duygu yoğunluğuna göre bazen serinletir ve bazen de ısıtırdı, dinleyenlerde çok farklı duygular yaratırdı. Hafız’ın kavalını dinleyen bazı yorgun yürekler, şimdi çok gerilerde kalmış duygu serüvenlerini yeniden yaşıyorlarmış gibi anılarında gönül borcunu ödercesine anlatmış. Zarafet denilen şey bu olmalı.

Gelelim en önemli meseleye, kitabın sonunda Refik Türk Beklentilerimiz başlığı altında, sorumluluk duymanın bilinciyle Dicle Köy Enstitüsü’nün bulunduğu alanı/mekânı işaret ederek çok haklı ve yerinde seçenekli bir öneride bulunuyor:

“Neden buraya yeni bir bakış açısı ile bakılmasın? Neden yeni bir BİLİM VE MÜHENDİSLİK ÜNİVERSİTESİ veya bir ve birden çok FAKÜLTE kurulmasın? Modern bir ZIRAAT FAKÜLTESİ burada kurulabilir. Çağdaş eğitim merkezi olabilecek HALKA AÇIK OKUL veya OKULLAR olabilir. Başka bir isim altında bir ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME MERKEZİ de kurulabilir. Neden burada, bölge ARKEOLOJİK kazı merkezi kurulmasın?

Bizler, sadece anılarımızla değil, bilgimizle, gücümüzle, becerimizle, tüm yeteneklerimiz ve deneyimlerimizle bu uğurda emek vermeye, hizmet etmeye hazırız.

…Biz okulumuzu, bölgemizi, insanımızı ve ülkemizi seviyoruz, hizmet etmeye hazırız. Hele bu hizmet alanı Dicle Köy Enstitüsü mirasıysa, bu uğurda her şeye hazırız.” Diyor (s.312).

Doğru söze ne denir ki, teşekkürler sevgili kardeşim; bu öneri, bu talep ve istek sonuna kadar desteklenmelidir derim.

Aklınla bin yaşa!

Not: Edindiğim bilgilere göre Dicle İlköğrtemen Okulu mezunu öğretmenler bir girişim komitesi kurarak yukarda sıralanan Önerilerin gerçekleştirilmesi için bir DERNEK kurma hazırlığı içindeler. Umarım gerçekleşir ve çok güzel gelişmelere vesile olur. Başarılar diliyorum.

(*) Derleyen Refik Türk, Hoşot (Dicle) Anıları, Ozan Yayıncılık, Mart 2024, İstanbul, 318 sayfa.

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00