İşimiz Zor

Müslüm Üzülmez

20-03-2018 20:54

“Tüm zaferlerin sırrı, öngörülmeyenin öngörülmesindedir.” –Marcus Aurelius

Amerika merkezli bir çağa girdik.

ABD’nin dünya hükümdarlığı Sovyetler Birliği’nin 1991’de çöküşüyle başladı. Bu çöküşle, ABD dünyanın tek küresel gücü ve uluslararası sistemin de merkezi haline geldi.

1945’lerden sonra yaşanan Soğuk Savaş, ABD-Sovyetler Birliği rekabetinden ziyade küresel bir çatışmaydı, Dünyanın ve özelliklede Avrupa’nın paylaşımı ve nüfus etmenin bir kavgasıydı. Bu savaş bugünde değişik boyutlarda başka bir şekilde devam etmektedir: ABD’nin stratejisi savaş ve ekonomik çıkara/gelişmeye odaklıdır. Geçtiğimiz günlerde ABD Savunma Bakanı James Mattis ülkesinin yeni ulusal savunma stratejisini açıklarken önceliğin “terörizm değil Çin ve Rusya gibi güçlerle rekabet” olduğunu çok açık bir şekilde açıkladı. (20.01 2018)

Bugün ABD uzaya yerleştirdiği uydu ağı ve okyanuslara, denizlere konuşlandırdığı deniz gücü, dünyanın değişik yerlerine kurduğu askeri üs ve tesislerle her yeri gözlüyor ve dinliyor. Birçok ülke ve şirket yöneticisi ya da temsilcisi, doları kıble bilen çok sayıda ‘seçkin’ emrinde. Kendisine sürekli istihbarat, enerji ve para akıyor. Çıkarına ters, istemediği bir gelişme karşısında veya gerek duyduğu bir anda hemen harekete geçip müdahale ediyor. Ne de olsa kesesi dolu, karnı tok, kulağı delik, kolu uzun, sopası sağlam.

En ilginç olanı ise günümüzde ABD’nin ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik olarak özenilen, taklit edilen, ama politik olarak suçlanan, kınanan ve hatta nefret edilen bir ülke oluşudur.

Yakın dönemdeki gelişmeleri incelediğimizde ABD’nin savaşı kazanma diye bir derdinin olmadığını, onun tek derdinin rakibi olan veya olacak olan karşı tarafta karmaşa yaratmak ya da karşı tarafın bir güç olarak ortaya çıkışını engellemek olduğunu görürüz: Küresel güç ve uluslararası sistemin merkezinde olmasından dolayı şimdi 21. yüzyılı kendine göre tasarlamaya çalışıyor.

ABD demokrasi vaadiyle girdiği yerlerde sorunları çözme talebinde de bulunmaz, çözümsüzlüğü kronikleştirip istikrarsızlık yaratma stratejisi uygular. Askeri olarak girdiği veya müdahale ettiği tüm ülkelere baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliriz: Afganistan, Irak, Suriye, Libya gibi ülkelerin tümünde her gün bombalar patlıyor, karışıklık ve çatışma egemen durumda. Müslümanlar çeşitli etnik ve mezhepsel taraflara bölünmüş olarak birbirilerini sürekli boğazlayıp öldürüyor, kan ve gözyaşı akışı hiç eksik olmuyor. (Burada asıl suçlu ABD’den çok ülkelerine müdahale ortamı hazırlayan bencil yöneticiler/ diktatörlerdir.)

Küresel güç ABD ile birlikte hareket eden gelişmiş Avrupa ülkeleri ve bunların dışında birer bölgesel güç olan Rusya, Japonya ve Çin de aynı bencil yaklaşımı gösteriyor, var olan sorunları çözmede istekli ve dürüst davranmıyorlar. Bu çıkarcı anlayışın sonucu dünya genelinde sorunlar her geçen gün katlanarak çoğalıyor ve buna paralel demokratik hak ve özgürlükler sürekli zemin kaybına uğruyor. Gelişmeler çok ciddi bir vaziyet almış olacak ki, her yıl İsviçre Alpleri’nde 23-26 Ocak tarihlerinde düzenlenen zenginler kulübü olarak bilinen Dünya Ekonomik Forumu-Davos toplantısının ana teması bu yıl “Parçalanan Dünyada Ortak Gelecek Oluşturmak” olarak belirlendi.

Günümüzde mevcut uluslararası ilişkilerde, daha doğrusu diplomaside geçerli tek kural, sadece ve sadece, menfaatçi bir anlayışla ekonomik çıkarların esas alındığı gerçeğidir. Demokrasi, insan hakları, ulusların kendi kaderlerini belirleme hakkı, eşitlik, adalet… bunlar mikrofonlara konuşulan ve gazetelere verilen güzel demeçler, hoş ama boş sözler. ABD- Türkiye, Almanya-Türkiye, Fransa- Türkiye, İngiltere-Türkiye, Rusya-Türkiye ilişkilerine birde bu gözle bakmak lazım. Kudüs bahane edilerek bir sürü laf edilmesine karşın Türkiye’nin İsrail’le ekonomik, ticari ve askeri ilişkilerini yoğun bir şekilde sürdürmesi buna iyi bir örnektir. Küresel ve bölgesel güç olan ülkelerin Kürtlerle ilişkilerini de bu bakış açısıyla değerlendirmek gerekir.

“Bulanık suda balık avlamak için önce suyu bulandırmak gerekir” derler. Doğrudur. Ortadoğu her anlamıyla bugün sıcak bir savaş alanına döndü. Taraflar ellerindeki ve yedeklerindeki imkân ve silahlarıyla kıran kırana savaşıyor. Bu yangının ortasında bulunan Kürtler, İsmail Beşikci’nin tanımlamasıyla bir statü elde etmenin, anti-Kürt ittifak ise Kürtlerin hak arayışını durdurmanın mücadelesini veriyor. Bölge ile ilgili ve dünya genelinde ki gelişmelere, daha doğrusu yaşananlara baktığımızda, ABD, Rusya ve Avrupa devletleri her zamanki gibi Kürt ve Kürdistan politikalarını Kürtlerin yaşadığı her bir ülkenin çizili sınırları içerisinde ve de ülkelerin bir iç sorunu olarak hapsetme politikasında direniyor. Ortadoğu’da süren savaş öngörülmeyen sonuçlara kapı aralar mı? Bilmiyorum.

Bildiğim, olaylar çok hızlı gelişip değişkenlik gösterse de olaylara her zaman jeopolitik bir açıdan bakmakta yarar olduğudur. Stratejiler jeopolitik duruma, uluslararası dengelere ve bölgesel dinamiklere göre belirlenmeli, çünkü bir ülkenin ya da ulusun stratejisi o ülkenin ya da ulusun geleceğinin istikametini belirler.

21. yüzyılın geçmiş yüzyıllardan biçim ve öz bakımından çok farklı olacağı aşikâr. Gidişat bu yönde; ölçeği, kapsamı ve karmaşıklığı bakımından büyük ve hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. Her şey hiçbir zaman olmadığı kadar çok hızlı gelişiyor, radikal bir şekilde mevcut yapıları baştan aşağı değişime zorluyor. Fiziksel, dijital ve biyolojik alanlarda teknolojiler iç içe geçip bir birilerini güçlendirerek önü açık bir vaziyette süratle yol alıyor.

16. ve 18. yüzyıllarda dünyada gelişen tüm gelişmeler ve olaylar (olumlu-olumsuz) Avrupa’nın etkisinde kalmış ve gücünden etkilenmişti. 18. ve 19. yüzyılda ise Avrupa kapalı toplum ve ekonomilerden çıkışın kapısını araladı ve sonrasında da Emperyalizm tek bir dünya yarattı. Günümüzde dünyamızın artık küresel bir köye dönüştüğü söyleniyor.

Dünyamız küresel bir köye dönüştüyse eğer; bizlerde düşüncelerimizi, programlarımızı, stratejilerimizi, eylemlerimizi küresel boyutta tasarlamak zorundayız ve ortak geleceğimiz için ortak hareket etmeliyiz.

Emperyal güçler, çok uluslu şirketler, ulus devletlerin egemenleri sürekli bastırıyor, dikensiz gül bahçesinde kendilerini görüyorlar. Bunlara nasıl dur diyeceğiz?

Başarmak için neyin gerekli olduğunu bilmek çok önemli bir şeydir, başarmak ise başka bir şeydir. İşimiz zor.

e-posta: muslum.uzulmez@gmail.com

 

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım” 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00