Bir Tatlı Yanılgı: “Görünüyorum O Halde Varım”

Müslüm Üzülmez

17-04-2018 12:39

“Var olma” halleri ile ilgili kitaplar ilgimi çekiyor. Bir süre önce teolog ve işletme uzmanı Philip Roscoe’nin kaleme aldığı “Harcıyorum Öyleyse Varım” kitabını okumuş ve kitap ile ilgili kaleme aldığım yazımda bir şiirimle birlikte “var olma” hali ile ilgili düşüncemi paylaşmıştım.(x) Tayfun Atay’ın Can Yayınları arasında yayımlanan “Görünüyorum O Halde Varım/ ‘Meşhuriyet Çağı’nda Kültür ve İnsan” kitabına dair basında tanıtımlar çıkınca dikkatimi çekti, temin edip okumaya başladım. Sizlerin de okumanızı öneririm, önemli bir çalışma.

Her şey çok hızlı gelişiyor, içe kapalı geleneksel yaşam biçimleri hayal oldu. 1960’lara kadar Türkiye’de nüfusunun yaklaşık %30’u kasaba ve kentlerde, geriye kalan %70 köylerde yaşardı. Günümüzde ise bunun tam tersi bir durum söz konusu, nüfusun %80 kasaba ve kentlerde, %20 ise köylerde yaşamakta ve toplam nüfusun %50’si de onbir büyük şehirde yığılmış bulunmaktadır. Kasaba ve kentlere gelenler kentlere geldikleri zaman sadece kendilerini değil, kendi yaşam biçimlerini de kentlere taşıdı. Bu insanlar şimdi köylü değil, ama kentli de değiller. Ayrıca köylerde yaşayanlar, köylerden kentlere göç edenler ve kentlerin kenarlarına yığılmış gelir düzey düşük insanlarda genelde nüfus artış oranı yüksek, kentlerde yaşayıp da maddi durumu veya eğitim durumu iyi olan kesimlerde ise nüfus artış oranı düşük. Bu oransızlıklar pek çok şeyi fazlasıyla etkiledi. Dahası, göç dalgasına paralel, aynı dönemlerde bir başka önemli gelişme daha yaşandı; teknoloji ve iletişim sektöründe muazzam bir gelişme oldu: Özel televizyonlar 1990’ların başında yayına girdi ve dijital cihazların kullanımıyla da kullanıcılara zaman ve mesafe ötesi ilişkileri kurma ve bu ilişkileri sürdürme imkânı sağladı; sesle birlikte “anında görüntü” dönemi başladı. Sonrasında toplumsal hayatımız televizyona, bilgisayara, mobil telefonlara yani dijital cihazlara ve medyaya endeksli ve bağımlı hale geldi. “Dünya, adeta ekrana sıkıştı.”, “Her yer ekran oldu.” Evde, işyerinde, toplantıda, camide, yolda, arabada, kısacası her yerde ve herkesin elinde ya da cebinde olan dijital cihazlar sesin yanında harfleri ve “görüntü”yü taşımaya başladı. Mobil/cep telefonu olmasa olmazlarımızdan oldu. Kısa bir zamanda hem de çok hızlı bir şekilde insanlar çok şeyi birden yaşar oldu. Ama bunlara biraz hazırlıksız yakalandık: “Türkiye bu sürece, kitle kültürünün iktisadi altyapısını oluşturan ‘endüstriyel’ hayatın içerisinden değil, bir toplumsal ve ekonomik yaşam biçimi olan ‘köylülükten’ geçiş yaptı”. Doğal olarak tüm bu gelişmeler Türkiye’nin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve demografik yapısında çok önemli değişimlere neden oldu.

Şimdi dinamik çok genç ve çoğunluğu kentlerde yaşayan bir nüfusa sahibiz. Hangi sınıftan, hangi cinsten, hangi etnik veya inanç grubundan olursa olsun yeni nesil ekranlarda ve vitrinlerde gördüklerini istiyor; kolay yoldan para kazanıp köşeyi dönmenin ya da şöhret şerbetini içip “vitrinde” olmanın yollarını arıyor. Böyle olunca da, Tayfun Atay’ın deyişiyle; “Artık ‘düşünmek’ten çok ‘seyretmek’; ‘bilmek’ten çok ‘görünmek’; kafaya değil göze hitap etmek; meslek sahibi olmaktan çok şöhret sahibi olmak; çalışmaktan çok kolay para kazanmak; ‘emek’ten çok ‘eğlenmek’, toplumsal tercih olarak rağbet görmeye başla”dı. (s.20)

“Kültürel olarak ‘kentli’leşmeden kentleşmiş, ekonomik değilse de ‘kültürel’ kategori olarak köylülüğü, özelliklede cemaatçiliği aşamamış bir toplumun, küresel tüketim kapitalizminin kalbini oluşturan “MESH” (media+entertainment+Show/medya+eğlence+şov) endüstrisinin anaforuna kapılmasıyla ortaya çıkan, kültürel olduğu kadar politik-ideolojik karşılıkları da 2000’ler Türkiye’sine damgasını vuran ve hepimizin parçası olduğu bir tablo bu.” (s.21)

Tabloya daha yakından bakmak ve süreci iyi anlamak için, “Görünüyorum O Halde Varım” kitabı bu açıdan önemli bir kaynak. Tayfun Atay bir antropolog olarak kitle kültürünün sonuçlarına dair çıkarımlar yapıp bir ‘üretim etkinliği’ olan “görünür” olma olgusunun hangi şekillerde zuhur ettiğini, nedenlerini, nasıl geliştiğini eleştirel bir bakışla anlatıyor.

Kitabın girişinde kaleme aldığı “Söz Başı: ‘Büyüyünce Meşhur Olucam!’” başlıklı yazısında konuyla ilgili isabetli tespitleri var:

“19. ve 20. yüzyıllarda iki Meşrutiyet, bir de Cumhuriyet atılımıyla yol almış Türkiye, 21. yüzyılı Batı’dan esen rüzgârların etkisinde ‘meşhuriyet” atılımıyla karşıladı!..

Yaşayan herkesin ömründe bir kez, ‘anlık’ da olsa meşhur olabildiği, Andy Warhol’un, ‘Bir gün her kes 15 dakikalığına meşhur olacak’ öngörüsünün adeta gerçekleştiği günlerin içindeyiz.

Birilerince gözetlenmenin Geore Orwell’in 1984 romanından aşina olduğumuz şekilde tutsaklık değil ‘varoluş’, daha da öte şöhretin imkânı sayıldığı zamandayız.

Sade ‘yeniyetmeler’ değil, yetişkinler de aynı ‘virüs’ün etkisinde.

İster psikolog ister ilahiyatçı, ister sosyolog ister deprem uzmanı, ister tıp doktoru ister avukat olsun, meşhur olamıyorsanız bir eksiklik hissetmeniz kaçınılmaz gibi.

Meslek sahibi olmak, mesleğinde başarılı olmak yetmiyor, ille ‘meşhur’ olmak lazım!

Meşhur olmanın yolu da gözler önünde olmaktan, yani ‘görünmek’ten, dolaysıyla (televizyonu, Facebook’u, Instagram’ıyla) ‘ekran’lardan geçiyor.” (s.16)

***

“Meşhur olma isteği elbet her devirde mevcuttu. Ama böylesi bir kitlesel arzuya dönüşmüş olması, zamanımıza özgü.

Kimsenin kimseyi umursamadığı, herkesin herkesten ürktüğü bir ‘kalabalık yalnızlıklar’ dünyasında var olmanın ve var ‘sayılma’nın yolunun artık çok daha fazla ‘görünmek ve tanınmak’tan geçtiği sanısında insanlık. Bu, kaçınılmaz şekilde ‘meşhurluk hevesi’ni kamçılıyor.

Ama işte, bu sadece bir sanı…

Belki giderek ‘sanallaşan’ dünyada bu da yeterli yaşamak için diyebilirsiniz.

Peki ya ‘gerçekler’? ” (s.17)

***“

Gerçeklere fazla takılıp kalma, yorma kafanı” diyenler çok olsa da Tayfun Atay gibi medyanın görmek istemediğini gören, araştıran, bilmenin tadı damağında kalan bilime sevdalı insanlarımız “kafa yormadan duramamanın telaşlı mutluluğuyla” gerçekleri hep yazmaya çalışacak; “gerçekler”, gerçek kalem erbaplarının incelikli hünerleri ve güzel anlatımlarıyla aydınlanacaktır.

Bundan kimsenin kuşkusu olmasın!..

(x) Bkz. Var Olmanın Günümüzdeki Hâli: “Harcıyorum Öyleyse Varım” http://www.tigrishaber.com/var-olmanin-gunumuzdeki-hali-harciyorum-oyleyse-varim-2352yy.htm

muslum.uzulmez@gmail.com

 

 

 

DİĞER YAZILARI Sömürgecilik ve Shakespeare’in Fırtına’sı 01-01-1970 03:00 Rüya, Rüya Yorumlama, Rüyam 01-01-1970 03:00 Rüyam ve “Mühendislik Felsefesi” 01-01-1970 03:00 Kör Talih, Lâl Tarih ve İki Mesaj 01-01-1970 03:00 Tarih ve Beklenen Öcalan Çağrısı  01-01-1970 03:00 Hegel Niçin Dil Konusunda Leibniz’i Eleştirir? 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır 01-01-1970 03:00 “Toplam Kalite ve Süreç Yönetimi”ne Dair 01-01-1970 03:00 “Jiyana Nîvkuştiyan” 01-01-1970 03:00 Beşir Doğan Yoldaşımın Anısına… 01-01-1970 03:00 Hoşot (Dicle) Anıları ve Önemli Bir Öneri 01-01-1970 03:00 “Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” Yazıma Gelen Yorumlar 01-01-1970 03:00 “Yaşam-Jiyan” Resim Sergisine Dair 01-01-1970 03:00 Güzel İnsan Kamil Sümbül’ün Ardından 01-01-1970 03:00 Hafız, İskân Azizoğlu ve Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Bir Çevirmen, Bir Kitap ve... 01-01-1970 03:00 Hafız, Nişo ve Kavalın Büyülü Gücü 01-01-1970 03:00 Eğitim Aykırı İnsanlar Yetiştirmeli 01-01-1970 03:00 Genç Bir Yazarımız: Neçirvan Bozkaplan 01-01-1970 03:00 HOROZLAR NEDEN ÖTÜYOR? 01-01-1970 03:00 Batman’dan Kızıl Bir Yıldız Kaydı 01-01-1970 03:00 Ses Evreninde Efsunlu Bir Rum Kızı: EFTALYA 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin...”(2) 01-01-1970 03:00 “Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin…”(1) 01-01-1970 03:00 Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı! 01-01-1970 03:00 Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından... 01-01-1970 03:00 4. Çermik Kitap Fuarı İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor 01-01-1970 03:00 “Yok Sessizlikten Başka Sesimiz” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -3 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar -2 01-01-1970 03:00 “Devlet Aklı İnsan Merkezli Olmalı” 01-01-1970 03:00 “Yeraltı Edebiyatı”na Dair Aldığım Yazılar-1 01-01-1970 03:00 Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” 01-01-1970 03:00 “Olası Bir Dicle Romanına Katkı” ve Hafız’ın Sözsüz Ezgileri 01-01-1970 03:00 Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? 01-01-1970 03:00 Bilgisayarla tanışmam ve “kâinatın hâkimleri” 01-01-1970 03:00 Belalı Sevdalımız: MAKİNELER 01-01-1970 03:00 “Kara Yara”nın Romanı: Önce Kuşlar Öldü 01-01-1970 03:00 “Hafız Zülfo’nun Kavalı Ergani İstasyonunu İnletiyordu” 01-01-1970 03:00 Geçmişe Bir Yolculuk ve Bir Demet Şiir 01-01-1970 03:00 Recep Maraşlı’nın Kitabı: Pasolini’nin Filmi ve Diyarbakır 5 No’lu 01-01-1970 03:00 Teknolojik İşsizlik ve Gelecek Korkusu 01-01-1970 03:00 Ütopya, Distopya ve “Çalışılmayan Bir Dünya” Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Üzerine 01-01-1970 03:00 Gül, Gulan, Anam 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğraf Bazen Çok Şey Anlatır 01-01-1970 03:00 Fersûde [فرسوده]/ Erganili Mesud [ارغنيلى مسعود] 01-01-1970 03:00 Demokratik Tartışma Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Ukrayna-Rusya Savaşından Çıkardığım Bir Sonuç 01-01-1970 03:00 Kötülük ve Pislikler Çoğunlukla Kutsallık Adına Yapılır 01-01-1970 03:00 Tez ve Antitez Değiştiyse, Sentez de Değişmek Zorundadır 01-01-1970 03:00 Strateji, Gelecek, Kavramsal Tohumlar 01-01-1970 03:00 “Büyük Dönüşüm”, Korona, Geleceğimiz 01-01-1970 03:00 Elbet Gün Ağarır Anne(1) 01-01-1970 03:00 Cemal Süreya’nın Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 “Bêje çiyayêreş, ceylanı nasıl yem ettin kurda” 01-01-1970 03:00 Düşünmenin Düşünülmesi 01-01-1970 03:00 Kardeşime Gece Gelen Şiir 01-01-1970 03:00 Brzezinski’nin Ölümünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Arzu Hayatın Kayıtsızlık Ölümün Belirtisidir 01-01-1970 03:00 Erganililer Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Kongresinden İzlenimler 01-01-1970 03:00 Bedros Dağlıyan ve Dengbêjin Gölgesinde Taş Meselleri 01-01-1970 03:00 ÇERMİK HALKINA SAYGI İLE DUYURULUR, 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Mutasyonu, Yenilgimiz ve Yeniden Düşünmek 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Sessiz Çığlığı 01-01-1970 03:00 Kumar, Dostoyevski ve Babam 01-01-1970 03:00 Sıradan Küçük İnsanlar… 01-01-1970 03:00 TÖS İle İlgili Arşivimde Bulunan Bir Fotoğraf 01-01-1970 03:00 Ergani’deki “Taş Mektep” ve Diyarbekir Eğitim Tarihi 01-01-1970 03:00 Bir İstihbaratçının Kaleminden Mezopotamya’nın İşgali 01-01-1970 03:00 Duygularım, Petersburg ve Dostoyevski’nin Acısı 01-01-1970 03:00 Çermik Dağlarında Gezer Bir Devrimci 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SUPHİ Karanlıktan Aydınlığa 01-01-1970 03:00 Mavi Çarşaflar Altında Saklanan Acılar 01-01-1970 03:00 Yanlış Hesap Davos’tan Döndü Gibi 01-01-1970 03:00 Dicle İlk Öğretmen Okulu İle İlgili Aldığım Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Dostum Misbah Hicri’nin ardından… 01-01-1970 03:00 Şiir Okuyan Garip Bir Adam 01-01-1970 03:00 Dönemin Marazi Belirtileri 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Gerçekler Kadar Acı Değildir 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (II) 01-01-1970 03:00 Bölünme ve “Bölünmenin Acısı” (I) 01-01-1970 03:00 Evlerde Yapılan Rakılara Rakı Diyebilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Bir Kitap ve Bir Mekân: GÖBEKLİ TEPE 01-01-1970 03:00 Bilimin Seyri, Paradigmalar ve COVID-19 01-01-1970 03:00 'Sosyal Mesafe' mi, 'Fiziksel Mesafe' mi? 01-01-1970 03:00 Kara Bulutlar Tepemizde Dolanıyor 01-01-1970 03:00 Kahveler Tek Başına İçildiği İçin Tadı Yok 01-01-1970 03:00 Şairimiz Vecdi Subaşı’yı Yitirdik 01-01-1970 03:00 Kavalından Çıkan Sesle Bütünleşen Kavalcı:HAFIZ ZÜLFİ YOKUŞ(1) 01-01-1970 03:00 Kavalcı Hafız Zülfi Yokuş’la İlgili Bir Düzeltme 01-01-1970 03:00 Harika Bir İnsan Hakkında Harika Bir Kitap: Karanlıktaki IşıkYILMAZ GÜNEY 01-01-1970 03:00 Çiçek Kar Altında Yeşerir 01-01-1970 03:00 Şampanya İçerek Yaşamdan Ölüme Geçen Ölümsüz:Anton Çehov 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Bülbülün Kanıdır Güle Rengini Veren 01-01-1970 03:00 Gömülü Şamdan ve Satranç 01-01-1970 03:00 “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” 01-01-1970 03:00 Önce Beyazken Sonra Neden Kırmızı Oldu Gül? 01-01-1970 03:00 İngiltere’nin Kürt Politikası (1918-1932) 01-01-1970 03:00 Bilimkurgu Sadece Bilimkurgu Değildir 01-01-1970 03:00 İyi Kötü, Güzel Çirkin… 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (II) 01-01-1970 03:00 Akıllı Teknolojik Cihazlarla Birlikteliğimiz? (I) 01-01-1970 03:00 Ben Sevgili Dayımı Türkiye Önemli Bir Değerini Yitirdi 01-01-1970 03:00 Bahar, Gül ve Bir Mayıs 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-2 01-01-1970 03:00 Her Dönemin Kendine Göre Bir Parmak İzi Olur-1 01-01-1970 03:00 Akıllı Makinelere Hapsedilmiş Bir Gelecek 01-01-1970 03:00 Yapay Zekâya Kai-Fu Lee’nın Yaklaşımı-2 01-01-1970 03:00 Yapay ZekâyaKai-FuLee’nın Yaklaşımı-1 01-01-1970 03:00 Mezopotamya ve Coğrafya Kaderdir Kitabı 01-01-1970 03:00 Amerikan Soğanı ve Soğanın Marifetleri 01-01-1970 03:00 İki Dosttan İki Kitap – Müslüm Üzülmez 01-01-1970 03:00 Bazı şeyleri unutmamak için yazmak Lazım 01-01-1970 03:00 “İdama Yürüyen Adam” 01-01-1970 03:00 “Arkamdan kimse ağlamasın” 01-01-1970 03:00 Karanlıkta Ne Çiçek Açar Ne Düşünce Filizlenir 01-01-1970 03:00 Tarım ve Uygarlığın Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Dünyada Madenciliğin İlk Başlangıç Noktası 01-01-1970 03:00 Ergani-Maden İlişkisi ve Ergani Bakır Maden İşletmesi Üzerine 01-01-1970 03:00 Fazla Kitap Göz Çıkarmaz, Ama… 01-01-1970 03:00 Dil, “Zihnin Aynası”dan Çok Daha Fazlasıdır 01-01-1970 03:00 Hefaystos, Bir Mayıs ve Ergani İsminin Kökeni 01-01-1970 03:00 Ağza Giren İnsanı Kirletmez Ağızdan Çıkan Kirletir 01-01-1970 03:00 Adnan Aral’ın Ardından… 01-01-1970 03:00 İşimiz Zor 01-01-1970 03:00 “Çiçekler Özgürlük Ortamında Nefeslerinin Kokusunu Yayar” 01-01-1970 03:00 3.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 2.Nuh’un Adamı Enver Atılgan’ın Anısına 01-01-1970 03:00 1.NUH’UN ADAMI ENVER ATILGAN’IN ANISINA 01-01-1970 03:00