Babacan: “Depremden sonra ekonomiyle ilgili tedbirler yetersiz"

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bayram namazını Diyarbakır Ulu Cami’de kıldıktan sonra bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

159 kez okundu.
Babacan: “Depremden sonra ekonomiyle ilgili tedbirler yetersiz

Karadeniz gazını değerlendiren Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Karadeniz’den doğal gaz geldi, bir miktar da yakıldı. Bunun için ne kadarlık bir yatırım yapıldı? Kaç milyar dolar harcadınız? Onun karşılığında kıyıya getirdiğiniz gazın piyasa değeri ne kadardır?” diye sordu.

Babacan, “Kanıtlanmış rezervle ilgili defalarca sorduk, cevap yok.” diyerek şunları kaydetti:

“Bu iş bağımsız denetimden geçmedikten sonra güven olmaz. Seçim yakın olunca müjde bulmak zorundalar çünkü ülke genelinde durumun ne kadar kötü olduğunu bütün vatandaşlarımız görüyor. Bir kilo kıymanın 300, soğanın 30 lira olduğu bir ülkede bir şekilde müjde vermek zorundalar. Seçimlerden sonra iktidarı alalım, iktidarın şu anda söylediklerinin ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış ortaya çıkaracağız. Biz doğruları devam ettiririz, eksikleri tamamlarız, yanlışlara da izin vermeyiz.”

“Depremden sonra ekonomiyle ilgili tedbirler yetersiz”

17 Ağustos 1999’da meydana gelen depremin ardından milli gelirin yüzde 17’sinin kaybedildiğini söyleyen Babacan, “Arkasından 2000 kasımında ve 2001 şubatında ekonomik depremlerle milli gelirimizin yüzde 30’unu daha kaybettik. Depremde kaybolan milli gelirin iki katı. Şu anda da maalesef görüyoruz ki depremin ardından ekonomiyle ilgili tedbirler son derece yetersiz. Sağlam, dürüst ve ehil bir kadro iş başına gelmezse depremin oluşturduğu etki, ekonomik depremler oluşturacak. Sadece mevcut deprem bölgesinde en az 1 milyon konut ihtiyacı var.” şeklinde konuştu.

“En önemli zenginliğimiz farklı kimlik ve hayat tarzlarımızla omuz omuza yürüyebilmektir”

Babacan, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes eşit ve onurlu vatandaş olmalıdır.” diyerek, “Herkes birinci sınıf vatandaş olmalıdır. Türk, Kürt, Laz, Çerkes, Sünni, Alevi fark etmez. Bu ülkenin en önemli zenginliği bu farklı kimlikleri beraberce içermesidir. Toplum olarak farklı kimliklerimizle ve farklı hayat tarzlarımızla omuz omuza yarınlara yürüyebilmektir.” ifadelerini kullandı.

“Bebecan” polemiği: “Gençlere yeter ki yetki verilsin”

Gençlerin Türkiye’nin hem bugünü hem de yarını olduğunu dile getiren Babacan, sözlerine şöyle devam etti:

“Sayın Erdoğan daha önceki dönemlerle alakalı ne zaman başarılardan bahsedecek olsa eski defterleri karıştırıyor. Eski defterleri karıştırınca karşısına ben çıkıyorum. Onun için beni hatırlamak zorunda kalıyor. Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonu ‘Ben ekonomistim’ deyip tek başına karar aldığı dönemde yaşanmış. Tüm sabit gelirliler yoksullaşmış. Bu gerçeğin karşısında eski başarıları kendisine yazmak için beni küçümseyici ifadeler kullanıyor, ‘Bebecan’ diyor. Gençliğimle bir bakıma dalga geçmiş oluyor. Gençler Türkiye’nin hem bugünü hem yarını. Gençlere fırsat verilsin, bu ülkeyi ayağa kaldırıp kanatlandırıp uçururlar. Kadınlar da aynı şekilde. Biz hiçbir gencimizle dalga geçmeyiz.”

Hibya Haber Ajansı

Babacan: “Depremden sonra ekonomiyle ilgili tedbirler yetersiz"
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Bakan Göktaş:  Sporun birleştirici gücüyle yaralarımızı birlikte saracağız
Bakan Göktaş: Sporun birleştirici gücüyle yaralarımızı birlikte saracağız
Karahantepe’ye doğa yürüyüşü
Karahantepe’ye doğa yürüyüşü