Herkes evinde onlar yine sokakta

İSTANBUL - Normal zamanlarda insan kalabalıkları içinde kaybolan evsizler, sokağa çıkma yasaklarıyla daha çok görünür oldu. Yasağı diğer günler gibi sokaklarda geçirmek zorunda kalan evsizler, en çok “insanların kendilerine dönük bakışlarından” şikayetçi.

570 kez okundu.
Herkes evinde onlar yine sokakta

Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Kovid-19) salgını Türkiye’de de giderek yayılıp ölümlere yol açmaya devam ediyor. Salgınla mücadele tedbirleri kapsamında ise 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta önce uygulanan iki gün süreli yasaklardan sonra bu kez ilan edilen 4 günlük sokağa çıkma yasağı sürüyor. 23 Nisan’da başlayan yasakla birlikte İstanbul’un cadde ve sokakları sessizliğe büründü. Boşalan cadde ve sokaklarda yasaktan muaf olan görevlilerin dışında kamera ve fotoğraf makinemizin objektifine evsiz yurttaşlar takılıyor. 
 
CADDE VE SOKAKLARDA ONLAR VAR
 
Daha önceleri insan kalabalıkları içinde kaybolan evsiz yurttaşlar, sokağa çıkma yasağını da diğer günlerde olduğu gibi yine sokakta karşılaşıyor. Onları boşalan cadde ve sokakların yanı sıra parklarda ve köprü altlarında görmek mümkün. 
 
Kimisi sokaklarda kağıt, plastik gibi geri dönüşüm malzemelerini toplayarak geçimini sağlayan evsizlerin kimisi de insanlardan yardım toplayarak ya da çöplere atılan yiyecekleri toplayarak yaşama tutunuyor. Kentte bahar aylarında olunmasına rağmen havalar hala soğuk. Bu yüzden de sığındıkları inşaatlar, terk edilmiş metruk binalar, köprü altları ya da parklarda ateş yakıp, yanlarından bulundurdukları eski battaniyelere sarılarak ısınıyorlar.
 
Aileleri tarafından sokağa atılan ya da başka çareleri olmadığı için sokaklarda yaşamak zorunda kalan bu insanlar, en çok toplum tarafından dışlanmalarına ve kendilerine vebalı gibi yaklaşılmasından şikayetçi. 
 
PAKİSTAN’DAN GELDİ SOKAKLAR EVİ OLDU 
 
İsmini vermek istemeyip 1 yıl önce Pakistan’dan Türkiye’ye geldiğini söyleyen bu evsizlerden biri, gündüzleri geri dönüşüm malzemeleri toplayıp çöplerden yiyecek aradığını, geceleri ise nerede korunaklı bir yer varsa orada kaldığını anlatıyor bize. Bu durumuna rağmen en çok şikayet ettiği şey ise, kimseye bir şey yapmamasına rağmen çoğu zaman yoldan geçenlerin hakaretlerine veya saldırısına maruz kalması. 
 
2 METREKAREYİ ÇOK GÖRÜYORLAR
 
Onun gibi yine sokakta yaşanan 55 yaşındaki başka bir başka evsiz de görüntü vermek istemiyor. Yanına yaklaşıp hikayesini sorduğumuzda ise, daha önce Küçükçekmece’ye bağlı İkitelli semtinde yaşadığını, ancak çocuklarının kendisini sokağa attığını dile getiriyor. Bu yüzden de Beyoğlu civarında sokaklarda yaşamaya başlamış. Diğer insanların kendilerine dönük çok kötü olduğunu ifade eden bu evsiz yurttaş, “Dünya üstünde kapladığımız yer 2 metre kare bile değil ancak insanlar bunu bile bize çok görüyor” diyerek özetliyor maruz kaldıkları yaklaşımları. 
 
BAŞKA ÇARESİ KALMADI 
 
Kendisini daha fazla rahatsız etmemek için bu kez yönümüzü Gezi Parkı’na veriyoruz. Daha parkın girişinde bankta uyuyan evsizler karşılaşıyor bizi. Onları uyandırmadan yanlarından geçip ilerlediğimiz de parkın içlerinde karşılaştığımız bir genç, evsiz olmadığını, Şırnak’tan çalışmak için kente geldiğini söylüyor. İsmini vermek istemeyen bu genç, kendisiyle yaptığımız sohbette salgından kaynaklı yatıp kalktığı işyeri kapanınca birkaç gün pansiyonda kalmaya başladığını, ancak parası bitince sokaklarda kalmaya başladığını anlatıyor hemen. 
 
“Memlekete geri dönmek istediğimdeyse izin alamadım” diyen genç, ne yapacağını bilemediğini dile getirdi. Gezi Parkı’ndan çıkıp Taksim Meydanı’nda doğru yürümeye başladığımızda meydanda polisler ve kuşlar dışında yine sadece birkaç evsize rastlıyoruz. Fakat kendileriyle konuşma istediğimiz geri çevrilince, biz de yönümüzü Sıraselviler Caddesi’ne veriyoruz. 
 
14 YAŞINDAN BERİ SOKAKTA
 
Cadde üzerinde arkadaşlarını bekleyen Baran isminde evsiz bir gence rastlıyoruz. Kendisiyle oturup biraz sohbet edince görüşme teklifimizi kabul ediyor. 18 yaşında olduğunu belirten Baran, anne ve babasının boşanıp, evli olan diğer kardeşlerinin de kendisini kabul etmemesi nedeniyle 4 yıldır sokaklarda yaşadığını ifade etti. 5 arkadaşıyla birlikte şimdilerde hurdaya dönen bir minibüste kalıp, kimi zaman çöpten kağıt, plastik geri dönüşüm malzemesi toplayıp satarak ya da kağıt mendil ve sakız satarak para kazandığını anlatıyor. 
 
HER GÜN ARANIZDA AMA…
 
Kimselerden yardım almadıklarını söyleyen Batan, belediye ve polisin ise daha çok kaldıkları yerden kendilerini attığını dile getirdi. En çok insanların kendilerini dışlamasından rahatsız olduğunu ifade eden Baran, böyle yaklaşanlara ise şöyle seslendi: “Bizden korkmayın bizlerden size zarar gelmez. Arada yardım edin ama bunu da başımıza kakmayın. Bizler her gün aranızda olan ama sizin görmek istemediğiniz insanlarız. Sizden bir şey istemiyoruz ama bizi de rahatsız etmeyin.” 
 
SOKAKLARIN KENDİSİ ZOR
 
Aynı cadde üzerinde oturup yemek yiyen bir başka evsiz yurttaşın ismi ise Kazım Deniz.  34 yıl önce Diyarbakır’ın Sur ilçesinden İstanbul’a geldiğini beliren Deniz, birçok işte çalıştığını ancak son 8 yıldır sokaklarda yaşamaya başladığını anlattı. “Nasıl geçiniyorsunuz” sorumuza, “Dostlar, arkadaşlar güzel insanların yardımı ile geçinebiliyoruz” yanıtını veren Deniz, sokakta kalmanın zorluklarını yine “Birileri yardım ediyor. Ama uyuşturucu madde alan biri gelip saldıradabiliyor. Kaldığın apartman altında insanlar üzerine şişe atıp, sıcak su dökebiliyor. Sokakta kalmanın zorluklarını saymak zaten saçma, çünkü sokakların kendisi zaten çok zor” sözleriyle dile getirdi.
 
BARINAKLAR DAHA TEHLİKELİ
 
Deniz, belediyelerin kendileri için kurduğu barınaklara ise “toplama kampı” benzetmesinde bulunuyor. Salgın olmamış olsaydı yine de bu barınaklarda kalabileceklerini belirten Deniz, “Ancak bin kişi ile aynı havayı soluyoruz ve arada fiziki mesafe bile yok. Dolayısıyla bu bizim için daha riskli. Salgında sokaklar bizim için daha güvenli, en azından ne biz kimseye dokunuyoruz ne de kimse bize dokunuyor. Zaman zaman polis alıp bizi barınağa götürmek istiyor ama biz istemiyoruz” dedi. 
 
İlan edilen sokağa çıkma yasağının kendileri için hiçbir şey ifade etmediğini söyleyen Deniz, “Bir evim olsaydı sokağa çıkmazdım ama benim evim zaten sokak. O yüzden beni buradan kovsalar evimden kovmuş olacaklar” diye de ekliyor.
 
38 YILDIR SOKAKTA YAŞIYOR
 
Soyadını vermek istemese de isminin Murat olduğunu söyleyen bir başka evsiz yurttaş da, sohbetimizde doğma büyüme İstanbullu olduğunu, 8 yıllık evlilik hayatının ardından boşanıp yıllardır sokaklarda yaşamaya başladığını anlattı. Bu evliliğinden 3 çocuğu olduğunu ve hepsinin de evlendiğini söyleyen Murat, “Oğluma gitsem gelinim kabul etmiyor, Kızıma gitsem damadım kabul etmiyor. Bu yüzden ben de kimseye yük olamam en iyisi bu şekilde diyerek sokaklarda yaşıyorum” diye konuştu. 
 
'KORKULACAK İNSANLAR DEĞİLİZ'
 
Murat’ın da isteği belediyelerin bu salgın sürecinde kendileri için daha korunaklı yerler açması. Sokakta kendilerine öcü gibi yaklaşılmasından rahatsız olan Murat, sözlerini şöyle noktaladı: “Sokakta bize tehlikeliymiş gibi yaklaşanlar biraz bizimle empati kursun. Sadece bir gece gelip yanımızda kalınca bizi iyi anlayabilirsiniz. Biz çok fazla insanların gözüne görünmeyiz. Normal günlerde daha çok geceleri bizi fark ederler. Bizi görenlerin çoğu bizden korkuyor. Çok az insan yardım ediyor. Biz korkulacak insanlar değiliz..”
 
MA / Erdoğan Alayumat - Mehmet Aslan

Herkes evinde onlar yine sokakta corona
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Rize'de uyuşturucu operasyonunda 2 şahıs tutuklandı
Rize'de uyuşturucu operasyonunda 2 şahıs tutuklandı
32 terörist etkisiz hale getirildi
32 terörist etkisiz hale getirildi