EKONOMİDE TOPLUMSALLIK
Hasan KARAOĞLAN

EKONOMİDE TOPLUMSALLIK

Bu içerik 1548 kez okundu.

Günümüzde dünya ekonomisinin kriz durumu yaşadığı ve ekonominin global bunalım dönemine girdiği bir aşamada her ülke içine kapanarak ekonomik krizi atlatmaya çalışırken üretimin önemi ve ekonominin toplumsallığı ile mülkiyetin bireyselliği arasındaki çelişki çözüme kavuşmadıkça ekonomik krizleri atlatmak mümkün değildir Üretim toplumsaldır mülkiyette toplumsal olsa ne ekonomide nede toplumda hiç bir çatışma savaş kriz ve sömürü olmaz kapitalizmin toplumun başına bela ettiği tek gerçek üretim toplumsal olduğu halde mülkiyetin bireysel olmasıdır.işte bu bireysellik her türlü savaşın toplumsal çatışmanın ahlaki çöküntünün toplumun sınıflara ayrılmasının asıl sebebidir üretimi toplum yaparken zenginlik birilerinin elinde toplanmakta zenginliklerine zenginlik katarak toplum bu şekilde zapturapt altına alınmakta giderek bir sınıfın egemenliği gelişmektedir.

       Sosyalizmin en temel amacı üretimin yanında mülkiyetinde toplumsallaştırılmasıydı sosyalizmin başaramadığı da budur.bunu başaramadığı için kapitalizmin nüveleri gerçekleşen  sosyalizmi içten içe kemirerek yıkıma ve çökmesine sebep olmuştur yoksa sosyalizm ne yenilmiştir nede yanlıştır.sosyalizm insanlığın yaşamı doğayı doğa ve insan bütünselliğini korumak için insanlığın yaşamını özgürce sürdürebileceği yegane arayış olmaya devam edecektir egemen sınıf hangi üretim biçiminde ısrarlı olursa olsun toplumun eninde sonunda dönüşeceği sistem sosyalizmdir.çünkü sosyalizmde ne üretim anarşisi nede sermayenin bireyler elinde toplanması vardır.dolayısıyla sömürü yoktur yaşam özgür üretim toplumsaldır.

        Zira insan doğası gereği özgür yaşam arayışını hep sürdürmüş ve hep bunun  arayışı içinde olmuştur.insanlık ne zaman artı ürünü sermaye haline getirip bunu bir sömürü aracına dönüştürmüşse  o zaman özgürlüğünü kaybetmiş köleliğin yolu açılmıştır kölelikten işçiliğe günümüze kadar sömürü çarkı içersinde yaşamını sürdürmektedir.kölelik aynı zamanda kaybedilen insanlıktır insanlık sömürü yüzünden kaybedilmiştir.ve insan kaybettiği yerde kendini aramak zorunda dır.işte artı ürünle başlayan kaybediş halen sömürüsüz bir dünya  arayışını devam ettirmektedir. sömürüye  son vermeden insanın kendini bulması mümkün değildir.insan kendini kaybettiği andan itibaren her türlü kötülüğe maruz kalmakta başı beladan acıdan savaştan kurtulamamaktadır.bugün bu durumu yaşıyorsa ve her türlü yıkıma maruz kalıyorsa bunun sebebi sömürüyü egemenlik aracı haline getirmiş olanlardır.ve sömürüye egemen olanlar bu konumlarını koruyabilmek ve sömürüyü sürdürebilmek için insanlığı her türlü maceraya ve belaya sürüklemektedir günümüz dünyasında savaşların yıkımların asıl sebebi sömürü düzenini sürdürenlerdir.

         O zaman yapılması gereken ve her türlü beladan savaştan kurtuluşun yolu mülkiyetin toplumsal hale getirilmesidir üretim toplumsal olduğu halde mülkiyet bir avuç egemenin elinde oldukça bundan kurtuluş mümkün değildir savaşlara açlığa yıkımlara doğanın tahribatına  son vermenin yolu mülkiyetin toplumsal hale getirilmesiyle mümkündür insanlığın tek kurtuluş yolu budur.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
MSB: Son bir haftada 38 terörist etkisiz hale getirildi
MSB: Son bir haftada 38 terörist etkisiz hale getirildi
Gümrük muhafaza ekipleri 142 milyon TL'lik kaçakçılığı önledi
Gümrük muhafaza ekipleri 142 milyon TL'lik kaçakçılığı önledi