Parola: Değişim ve Ulusal Birlik
Değerli Okuyucu,
“Anayasa Tartışmaları ve Kenan Paşa’nın Gizli Hayranları” başlıklı yazıma, özellikle geçmişte birlikte olduğumuz sosyalist arkadaşlardan ve önemli CHP’li dostlarımızdan değerli eleştiriler aldım. Ayrıca arayanlar oldu; bazı arkadaşlarla telefonla bir iki saat konuştuk.
Bana göre onlar, eski alışkanlıklarını ve bildik söylemlerini tekrarladılar. Ben ise kendi düşüncelerimi onlarla paylaştım.
Aynı günlerde Ruşen Çakır, Medyascope’ta “Kürtleri figüran olarak görmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?” başlıklı bir yayın yaptı. Bu yayın, bana göre Kürtlerin hislerine tercüman olduğu için ve bu arkadaşlarla üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri konuştuğumuzdan dolayı, benimle eleştiri ve düşüncelerini paylaşan arkadaşlarıma bu yayının videosunu gönderdim.
Bu yayına da çeşitli tepkiler geldi. İçinde bulunduğumuz ruh hâlini ve durumu anlamak açısından, bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşte gelen yazı ve cevaplarım:
“Yazınızı okudum. Ben sizinle aynı fikirde değilim. Kürt kökenli kardeşlerimiz Milletvekili , Belediye başkanı , baş bakan bile olmuştur. Her türlü hakka sahiptir . Türkiye cumhuriyeti kimliğinin altında birleşen herkes canımız , kardeşimiz, bacımızdır. Türkiye’nin toprak bütünlüğü , tek devlet altında farklı kültür ve ırkların barınması ana dilin Türkçe olması , okullarda Türkçe olması , arzu edenler için seçmeli dersin Kürtçe dahil her dil olması demokrasinin gereğidir. DEM parti AKP ile anlaşma yaparsa , ülkemizin menfaatlerini ve çıkarlarını DEM partisinin önemsemediğini düşünürüm . Vekillerin kişisel amaçları için Türkiyeyi AKP ye peşkeş çektiğini düşünürüm . Ayrıca Kürt kökenli kardeşlerimizi temsil ettiğini de asla düşünmem. Sen Kürt kökenli kardeşim olarak benim için çok kıymetlisin . Nokta. Senin saçının teline zarar gelmesi beni çok üzer. Ama sözüm onlara Kürt kökenli kardeşlerimizin temsilcisi olduğunu söyleyen , belediyelerine kayyum atanan , seni başkan yaptırmayacağız diyen Demirtaş’ı hapislerde yatıran tek adam rejimine yol verirse , destek verirse DEM partisi bu ülkeye ve kendisine oy veren vatandaşlarımıza ihanet etmiş demektir.”(18 Nisan2025, CHP’li arkadaşımdan gelen yazı)
Cevabım:
İyi akşamlar,
Düşüncelerinizi benimle açık bir şekilde paylaştığınız için teşekkür ederim. Farklı düşüncelere sahip olmak benim için bir zenginliktir. Benim siyasal olarak hiç bir parti ile kişisel olarak organik bir bağım yok. Ancak tek tek her kesim, hareket, parti üye ve yöneticileri ile ilişkilerim var. Düşmelerimi birebir ve basın aracılığıyla paylaşıyorum.
Bana göre, DEM parti kendi başına karar vermiyor Bahçeli-Erdoğan-Öcalan-Batı ve ABD ortak karar veriyor. DEM Parti onların sahada uygulayıcısıdır.
Olup biteni bölgesel olarak düşünüp değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Size sağlıklı günler diliyorum.
Selam ve sevgilerimi iletiyorum.
Ruşen Çakır’ın Medyascope’te Kürtleri “figüran” olarak görmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? Videosuna aynı CHP’li arkadaşımdan gelen tepki/yazı:
“Sevgili Dostum,
Benim çocukluğum ve gençliğimin ilk adımları ailemin memuriyeti nedeniyle Diyarbakır - Urfa Nizip de geçti. Ali Emiri orta okulunda okudum . Yeni şato Pafyonun sahibinin oğlu Kadri en yakın arkadaşımdı. Orta bir Nizip te okudum . Halkının ne kadar misafirperver , sıcak , samimi , içten , saygılı , insancıl olduğunu biliyorum. Efenin ve Trakya’nın halkına güvenmem Doğu ve Güneydoğunun halkına güvenirim . Lakin dünün HDP si , bu günün DEM partisinin benim için AKP den hiç farkı yok. İkisi de güvenilmez. Hele de AKP hiç güvenilmez. HDP nin sayesinde , HDP yi kandırarak , korkutarak , seçimler kazandı. Yine aynısı olacak. Aba altından sopa gösterecekler , ya hapis , yada Parayı verecekler seçimleri kazanacaklar . Selahattin Demirtaş yürekli , cesur adammış bunlara boğun eğmedi. Ben DEM partisinin Geçmişteki Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi Türkiye partisi olmasını önemsiyorum . Bizler 1000 yıldır et tırnak gibiyiz . Aytımız gayrımız olmamalı . Ancak bu günün DEM partisinin benim Kürt kökenli çok kıymetli kardeşlerimin temsilcisi olduğuna inanmıyorum. Bunlar AKP de dahil olmak üzere dışarıdan yönetiliyor . MHP yi zaten parti yerine koymuyorum bile.
Selamlar”(18 Nisan2025)
Verdiğim yanıt:
İyi geceler.
Kürtler Ortadoğu’da artık bir aktör. Kendi geleceklerini en iyi en sağllıklı şekilde belirlemek için siyaset yapıyor, kimsenin figüranı olmak istemiyor. Kendi çıkarlarını düşünüyor. Bu da onların en doğal hakkı.
Artık emperyalist veya Siyonist söylemler bir anlam ifade etmiyor. İnsanlar “iyi ki İsrail, iyi ki ABD var diyor. Yoksa yoksa bu katı ideolojik devletler( Türkiye de dahil) insanlara kan kusturur.” İsrail ve ABD’yi Şeriatçıları “terbiye edici” olarak görüyorlar. Ayrıca Tekno ekonomi dönem aşamasında yeni bir dünya ve düzen oluşuyor. Kürtler geçmişe değil ileriye bakıyor kendi öz güçleri ile Ortadoğu’da oyun kuruyor ve siyasete yön veriyorlar.
Kürtler artık eski Kürtler değil!
Bunu görenler ve kabul edenler kazanır, geçmişte kalanlar kayıp eder. Selamlar.
Ruşen Çakırın videosuna sosyalist arkadaşımdan gelen tepki/ yazı:
“Merhaba abi İki defa dinledim. Hükümetin teklifinin zamanlaması ile ilgili çok snlamı olan tarafına hiç önemli değil demesi. Bana göre gaf kemal beyin 2023 seçimlerinde sinan oğanın karşı taraftan yana ağırlığını koyma girişimine karşı Ümit Özdağla yaptığı pazarlık bu taraftaki herkese karşı bir kusur ve haksızlıktı sadece kürtlere değil. 2023 seçimleri verel seçimlerde gerçekleştirilen birliktelik üzerine konularak güçlendirilmesi gereken birliktelikti değerli ve önemliydi kürtlerin içinde bunun önemli olduğunu söyleyen bunun sorumluluğuyla hareket eden kesim maalesef azınlıkt sende hatırladığım kadarıyla o zamanki birlikteliğin önemine dair bir şeyler yazmıştın şimdi bunların heba edilmesi özensizliği var. Ruşen beyin bir yanlış gelen saptama sı kürtler kendi kadrolarını ,örgütünü , yığınsal politize olmayı gerçekliştirdi ise ki bencede öyle aklıbaşında bir siyasi oluşum stratejik düşünen akıl kürtleri küçümseyip yukarıdan bakmaz ayrıca DEM Cuma günki 12-13 talep iletmiş Selahatin beyin Özgürlüğü talebi olmadığı yazılıyor doğruysa vahim bir hata daha. Bana göre hükğmet CHP yapacağı operasyonda kürtleri devre dışı bırakıp kendinin yeniden CB seçilmesi gibi iki beklentisi var. Kürtlerin Beklentileri karşılanamıyacak diye düşünüyorum.Ruşen bey bundan da söz etmemiş bir duyumu yok ondanmı yoksa önemli görmüyormu.”(20 Nisan 2025)
Verdiğim yanıt:
İyi geceler,
Evet içerde ve dışarda yoğun bir siyasi mücadele var. Herkesin kendine göre doğruları ve çıkarları söz konusu. Sanırım bu yıl sonunda doğru bir çok şey netleşir. Şu bir gerçek Kürtler artık Ortadoğu’da bir aktör. Hemde çok önemli bir aktör. Ruşen beyin de belirttiği gibi Kürtler artık hiç kimsenin figüranı değil.
Önümüzdeki günler çok şeye gebe.
Selam ve sevgiler.
Aynı gün yazıma İlahiyat mezunu, şu anda görevde olan kadın arkadaşımdan gelen tepki/yazı:
“Bütün kalbimle ben de bu yazınızı destekliyorum Bir gün Türkiye’nin putlarının dogmalarının kırıldığını görmeyi çok isterim ve çocuklarımıza bunu verebilmeyi” (17 Nisan 2025)
Verdiğim yanıt:
İyi akşamlar değerli hocam,
Desteğiniz için teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
DEVAM EDELİM.
“Evet Kürt kardeşlerimizin oyu kıymetli olduğu kadar belirleyici bir konumda. Bu belirleyici konumunu temsil ettiğini düşündüğümüz DEM partisinin
- Türkiye’nin toprak ve sınır bütünlüğü dikkate alınarak,
- Demokrasinin ve insan haklarını. Geliştirilmesini sağlayarak
- Siyasi tutukluların olmayacağı ,
- Düşünce ve fikir özgürlüğünün açıkça ifade edilebileceği ,
- Gazetecilerin hür ve özgürce görevlerini yapabileceği
- Tek adam rejiminden Parlementer sisteme geçilmesi konusunda belirleyici olmasını sağlaması yönünde atacağı adımlar önemlidir . Benim kişisel beklentimdir . Türkiye için el ele derse biz Türkiye partisiyiz derse ve bunu söylemleriyle birlikte eylem ve icraatlarıyla yerine getirirse ben her zaman bundan yana olurum. Ayrıca benim bakışımla komşularımız ve Ortadoğu ülkeleri değil Ülkemiz ve ülkemizin insanlarının yaşadığı sorunlar. Başkasının iç işlerine karışmak beraberinde başka sıkıntılar getirir. Işimize ve önümüze bakalım , çok çalışalım , eğitimi ve gençlerimiz önemseyelim, herkese eşit adaleti tesis edelim , partizanlık yapmayalım , liyakatı önemseyelim , Hırsızlık Ve Yolsuzluğun cezalarını 1000 kat artıralım. Vatana ihanetle eş değer tutalım . Dolayısıyla homojen bir gelir dağılımı ortaya çıkar.
Biz bin yıldır birlikte yaşamışız , emperyalist güçlerin oyunlarıyla bir birimize düşmeyelim. Suriye’de , İranda , Irakta , Kuzey Afrika ülkelerinde yaşananlar emperyal güçlerin oyunlarıdır. Karşılarında birlik ve beraberlik içinde dik duralım. İktidarda kalabilmek için bu gün olduğu gibi emperyal güçlere hizmet etmeyelim. BOP eş başkanlığı yapmayalım . Kürt kardeşlerimiz ve temsilcilerine yakışan Küresel ve emperyalist güçlere karşı Yaşadığımız Topraklarda Yaşayan öncü ve bilindik insanların kendi ülkelerinin çıkarları için halklarını yönlendirmesi beklenir . Amerikanın Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde ne işi var ? Adımını attığı yerde insanlar ağlıyor. gülmüyor. Bunları bilerek hareket etmek lazım”( 21 Nisan 2025, CHP’li arkadaşımdan gelen yazı)
Yanıtım:
Günaydın,
Ergani kitap fuarına davetliyim. Kısmet olursa gideceğim.
Geniş demokratik bir katılım ve çoşkulu bir hafta geçireceğiz. Ergani, Çermik, Çüngüş, Maden, Dicle, Hani ve Diyarbakır, Elazığ’dan ticaret ve sanayi odaları, Amedspor yetkilileri ve belediye eş başkanları katılacak. Sıcacık samimi sohbet, imza günleri ve paneller, konuşmalar yapılacak.
Kaygılarınızı iletirim. Bana söylediklerinizi de Türk Milliyetçilerine ve CHPlilere iletmenizi ve Kürt sorununu kerhen değil kendi sorunları olarak görmeleri ve bu işe sahip çıkmalarını beklerim.
Selam ve sevgiler.
Kürt Yurtseverinin benimde üyesi olduğum Özgürlük Platformu’da videoya verdiği yanıt:
“Bence ne Ruşen bey ne de Ruşen bey gibileri...
Kürtlerin hislerine tercüman olmaz , olamaz..!
Sadece propagandasını yapar, diğerlerinin yaptığı gibi , eksik veya fazla ...
Konjektur olarak iyi polis, kötü polis rolünü oynarlar.
Bence bizim en büyük sorunumuz; KENDİMİZ OLAMAMAMIZ.
Seyredenler yaşayanların hissiyatının sadece propagandasını veya edebiyatını yaparlar.”
Benim platformda verdiğim yanıt:
Değerli arkadaşlar,
Anayasa Tartışmaları ve Kenan Paşa’nın Gizli Hayranları yazıma özellikle geçmişte birlikte olduğumuz sosyalist arkadaşlardan ve önemli CHP’li arkadaşlarımızdan sert eleştiriler aldım. Telefonla herbir arkadaşla ayrı ayrı bir-iki saat konuştuk. Onlar eski alışkanlıklarını ve bildik söylemlerini tekrarladılar, ben kendi düşüncelerimi anlattım. Zor bir dönemden geçiyoruz. Kürtlerin yeni dostlara ihtiyacı var. Ayrıca Kürtler akıllı politika yürümeli, kendi ulusal çıkarlarını korumak zorunda. Ortaklaşma ve Kürtler arasında ulusal birlik temel hedef olmalı. Kızgınlık, kırgınlıkları ve eski ideolojik ve örgütsel alışkanlıkları, saplantıları hep birlikte bir kenara bırakmalıyız.
Amed’de olanlar için, yada çizgi siyaseti sürdüren arkadaşlar için bunlar çok önemli olmayabilir. Ama inanın yılların tecrübesi ile söylüyorum. Kendimizi ve CHP’yi onun uzantıları tüm milliyetçi kesimi dönüştürmeden ikna etmeden ne Kürtler kendi geleceklerini belirleyebilir, ne de Türkiye gerçek anlamda demokrasiye kavuşur. Trakya, Ege, İç Anadolu, Karadeniz bölgesini bir düşünün derim! Siyasette her şey siyah beyaz değildir. Her bölgeden Kürtlerin demokrat, erdemli insanlara ihtiyacı var. Bana özelden gönderilen yazıları buradan paylaşmak istemiyorum. Koca koca insanların yazdıklarını okuduğunuzda hayret ediyorsunuz. Bunca yıldır hiç mi bir şey değişmedi diyorsunuz. İsteyen arkadaşıma özelden bu yazıları gönderebilirim.
Sırat köprüsünden geçen tüm Kürt arkadaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Parola: Değişim ve Ulusal Birliktir.
Sonuç olarak Kürt Yurtsever arkadaşımdan gelen yazı ile içinde bulunduğumuz ruh halini tamamlayalım:
“Paralonıza katılıyorum, Kürtlerin kendi aralarında birlik ve beraberliğini sonunda kadar destekliyorum, desteklemek lazım.
CHP ve bileşenleri bu ülkenin kurucu ideolojisinin kendisidir.
Kurucu ideolojinin neler yaptığını hepimiz olmasa da çoğumuz biliyoruz.
Kürtler hiç kimsenin yedek akçesi, payandası , stepnesi değil olmamalı.
İlla birilerinin "Kürd'' du olmak gibi mecburiyetimiz , zorunluluğumuz da yok.
Bence sadece Kürt olmak bize yetmeli.
Şayet ittifaklar yapılacaksa şeffaf ve onurlu bir şekilde yapılmalı.
Kürtler için teklif edilen;
birlikte olalım, aşk yaşayalım, flört edelim ama kimse bilmesin; ya da gizli olsun, resmi değil de imam nikahı olsun , al tekkeyi ver külahı ...
Gibi dönemlerin bitmesi, bitirilmesi lazım.
Kürtlerin ödemediği bedelmi kaldı, hala Ak Parti , CHP , Dem , MHP... Vs Kürtlere figüranlık rolünü reva görüyor..!
Ruşen Çakır 'ın dediği gibi
Kürtler 'e hala
" Fiğüran" rolünü teklif edenlere Kürtler elinin tersiyle "hadi oradan " deyip kendi yoluna gitmelidir.
Kürtler kendi kendine yetmeli, bunun içinde Kürtlerin önceliği KENDİLERİ olmalı.
Kendimiz olmadığımız müddetçe bize hep figüranlık rolünü verirler ve Hulusi Kentmen' in dediği gibi ; " Rol icabı Mercedes binip , sonra da dolmuş beklemek çok zoruma gidiyordu."
Kürt halkı her dört parça da hatta dört değil beş parçasında, can ve malla birlikte çok ağır bedeller ödediler...
Artık yeter, îdî bese...
Evet , Kürtler hiç kimseye sempatik görünmek zorunda ve mecburiyettinde değildir.
İyi niyetli olacağız ama asla aptal,ahmak, saftirik olmayacağız........
Yazılacak o kadar çok şey var ki ..!
Şimdilik birlik ve beraberlik zamanı.
Selam ve saygılar.”
Evet durum bu kararı sizlere bırakıyorum.
Not: Arkadaşlarımın iznini almadığım için isimlerini yazmadım. Yazım ve imla kurallarına dokunmadım.
Ali Haydar Üzülmez
15 Nisan 2025.