BİR SÖMÜRÜ MEKANİZMASI MODA
Mustafa MIZRAK

BİR SÖMÜRÜ MEKANİZMASI MODA

Bu içerik 935 kez okundu.

İnsanlar farkına varmasa da, inançlarından her gün bir parça kopuvermektedir. Bu yolculuk imansızlaşmaya kadar sürer. Ondan sonra artık ikinci yolculuk başlamış ve taklit ettiklerini inançlarıyla da kabullenmeye sıra gelmiştir. Bu, onların doğru, kendisinin yanlış olduğundan değil; onların güçlü, kendisinin zayıf olduğundan, kendi inancının üstünlüğünü bilmediğinden ve inancını tanımadığından inançlarını yaşamadığı için, içinde boşluk hissettiğinden ve bu boşluğu o yolla doldurma çabasından kaynaklanır. Başkalarını taklit edenlere bakın hepsinin bilgi, inanç ve şahsiyeti düşük insanlar olduklarını göreceksiniz. İnanç taşıyan insanların ilk yapacakları şey, inanç sistemlerinin gerçekten doğru olup olmadığını öğrenmek, doğru olduğuna karar vermeleri halinde de, aşağılık duymadan onu canla başla savunmak.

Kişiler kendi giyim biçimlerini kendileri tespit etmeli ve bu konuda da başkalarına benzemekten şiddetle kaçınmalıdırlar. Her birey kendilerine özgü elbise tarzını kendi kendileri belirlemeli ve varlıklarını ispat etmelidirler. Çünkü başkalarının modalarını izlemenin yaşamsal bir ifadesi olamaz. Moda, eskiden olduğu gibi doğal bir seyir takip etmemekte, belli çevrelerin ve belli güçlerin yönlendirmesine göre gelişip şekillenmektedir. Bu çevreler ülke sınırlarını aşan ve her bacağı bir ülkede bulunan, bir ahtapotu andırırlar. Kendi ürettikleri malları ve modelleri satmak için, her gün yeni bir moda üretirler. İşbirliği yaptıkları magazinleri ve moda dergileri vardır. Bu yolla ürettikleri modelleri günün, mevsimin, yılın modası olarak haber biçiminde sunarlar. Toplum psikolojisi ile insanlar, farkına varmadan bundan etkilenir ve bunları alır ve uygularlar.

Yeni bir moda çıkıncaya kadar aldığını yıpratamayanlar bu akıntıya uyup yenisini alacaklarından, binler, yüzbinler, milyonlar... Değerinde ev eşyası, elbise, mobilya, hatta araba çöpe atılır. Profesyonel moda çevreleri böylece insanların paralarını almakla kalmaz, aldıkları bu paralarla kurumlarına yenilerini eklerler. Doyumsuz duygularını tatmin yolunda önlerine dikilen her engeli yıkmaya çalışırlar, ticarî firmaları iflas ettirirler, piyasayı buhrana sürüklerler. Bu arada da karşılarına dikilen, bir düşünce biçimi ve inanç sistemi olursa, onu yıkmak için de ellerinden geleni yaparlar. Daha önemli nokta da, moda tutkusunun psikolojik bir hastalık ve aşağılık kompleksi anlamına gelmesi ve sonuçta da insanı, taklit ettiklerini her konuda beğenme ve onlar gibi olma noktasına düşürmesidir. Yeme biçimi, sofra düzeni, giyimi, ev dekorasyonu, görgü kuralları, kısaca hayata bakışı ve hayatı yorumlayışı hoşa giden birisi, hoşlananın gözünde her bakımdan büyük olma yolundadır. 

Basın aracılığıyla, Anadolu’muzun, hatta tüm insanımızın zavallı genç kızları, bir özenti seline kaptırılmakta ve tüm hayatları hiçbir işe yaramayan süslenmelerle, püslenmelerle heder olup gitmektedir. Bu konuda kadını bir araç olarak kullanırlar. Çünkü kadın, aklından çok duygularıyla hareket eden bir insandır. Aklını ve fikrini kullanmaktan çok, his ve arzularını kullanır. Bu yüzden kültürlü olanları bile, fikrî eserlerden çok, romantik ve görsel yayınları izlerler. Bütün kadınlar elbette böyle değildir. Sağlam düşünenleri de pek çoktur. Hatta bu konularda onlardan daha zayıf olan erkekler de vardır. 

 Dünyada yapılmış her şey, sevgi sayesinde yapılmıştır. Değişmek ve değiştirmek istiyorsanız okuyun ve elinize kaleminizi alıp yazmaya başlayın.

Mustafa Mızrak / Gazeteci / Yazar

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Ekvador'da elektrik kesintisi nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi
Ekvador'da elektrik kesintisi nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi
Guterres: İklim felaketleri aynı zamanda ekonomik felaketlerdir
Guterres: İklim felaketleri aynı zamanda ekonomik felaketlerdir