LÜTFEN SABIRLI OLALIM
Mustafa MIZRAK

LÜTFEN SABIRLI OLALIM

Bu içerik 701 kez okundu.

Türkiye'de birçok insan korunmak ve salgının yayılmasını önlemek için evlerde kalmayı tercih etti. Trafikte ve toplu taşımalarda büyük oranda azalma görüldü. Bu evde kalma sürecinin insanlar üzerindeki etkisini araştırıp kendi deneyimlerimle harmanlayarak sizinle paylaşmak istedim. Asgari düzeyde korku ve kaygı yaşamamız olağandır. Gündemimizde son zamanlarda, tüm dünyayı derinden virüs insanları resmen ev hapsine aldı.Bu sorun kişilerin günlük yaşamını, sosyal yaşantılarını oldukça etkiledi. Hastalığa yakalanma riski, virüs salgınının ne zaman son bulacağını bilememek, belirsizlik, salgın sürecinde yaşanabilecek sosyal ve ekonomik zorluklara yönelik sıkıntı yoğun stres ve kaygı yaşamamıza neden oluyor.

Sürekli boş duran, hiçbir işle meşgul olmayan bir kişi zihninde olumsuz düşünceler geliştirebilir, bununla beraber kaygı seviyesinde artış gözlemlenebilir. Uzun süre evde kalmak kişileri olumsuz düzeyde etkileyebilir. Ancak bu kişiden kişiye, kaygıyla baş edebilme gücüne bağlı olarak değişkendir. En önemli adım kişilerin kendilerini bu duruma hazırlaması ve bu durumu kabul etmeleridir. Kaygı, çok şiddetli yaşandığında sorun haline gelir.Aslında herkesin kaygı için farklı altyapısal özellikleri var. Bir karakter özelliği olarak yüksek kaygı, kalıtımla gelen özelliklerden ya da erken çocukluktaki ilişkilerden kaynaklanabilir.Kaygı belirtileri oldukça yaygındır çünkü her insan zaman zaman bu belirtileri yaşar. Belirli bunaltı bozuklukları ise, yine aynı şekilde beklenenden daha yüksek görülüyor olabilir.

 

 

Araştırmalara göre normalde bu korku, toplumda belli bir oranda bulunurken yeni bir fobi olan koronafobiyle beraber artacağı öngörülmektedir. Kaygı Bozukluğu tanısı olanlar, toplu ulaşımdan kaçınan, kapalı ve kalabalık ortamlara giremeyen, sağlığıyla ilgili aşırı endişelenen, işine odaklanamayan, haberlerden aşırı etkilenen ve bu nedenle günlük rutinlerini sürdürmekte zorlanan kişiler bu süreçte tetiklenebilir.Evde kalma sürecinde her yaşta kişiler içsel sıkıntı ve bunalma ile karşı karşıya kalabilirler. İlk adım bu süreci kabul etmektir. Ev içinde bir açık balkon var ise kendimizi iyi hissetmediğimizde, bunaldığımızda buraya çıkmak, bilişsel anlamda olumlama yapmak, kişinin ruhuna iyi gelen faaliyetleri yapması, nefes ve gevşeme egzersizleriyle desteklemesi gerekir. Sevgi Sabırlıdır,Sevgi Şefkatlidir.Sevgi Kıskanmaz, Övünmez, Böbürlenmez.Sevgi Kaba Davranmaz.

 

Mustafa Mızrak / Gazeteci / Yazar

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Eryaman Spor Köyü'nde ilk maç yapıldı
Eryaman Spor Köyü'nde ilk maç yapıldı
AK Parti Genel Merkez AR-GE ve Eğitim Başkan Yardımcısı Karaaslan, hayatını kaybetti
AK Parti Genel Merkez AR-GE ve Eğitim Başkan Yardımcısı Karaaslan, hayatını kaybetti