“Buraya taşeron işçileri de gelmek istemiş ama izin vermemişler. Buradan kendilerine sesleniyorum. Hiç meraklanmayın az kaldı, göreceksiniz devlet taşeron çalıştırmaz. Devlet, kadrolu işçi veya memur çalıştırır. Dolayısıyla taşeron işçiler de meraklanmasın. Onların gönülleri rahat olsun. İnşallah iktidara geldiğimizde taşeron işçisi diye bir kavram devlette olmayacak. Bütün işçilerin kadroları olacak ve güven içinde çalışacak.

Emeklilerimiz, sizi unuttuğumu sakın düşünmeyin. 2015’ten itibaren emeklilere Ramazan ve Kurban bayramında asgari ücret kadar birer ikramiye verilmesini savundum. Önce itiraz ettiler. ‘Para yok.’ Dediler. Sonra mecbur oldular. Ufak bir rakam verdiler ama benim düşündüğümü, hedeflediğimi, öngördüğüm rakamı vermiyor.

Kurban Bayramı’nda bütün emekliler, bankaya gidecek. 15 bin liralarını görecek. Yatan parayı görecek. Koro halinde bağırdılar. ‘Parayı nereden bulacaksın’ dediler. Sen beşli çeteye para buluyorsun da ben millete mi para bulamayacağım? Ayrıca hiç endişelenmeyin. Beşli çetenin kaçırdığı bütün paraları getireceğim.

Bay Kemal’in saray merakı yok. Saraylara merak yok. Bay Kemal gidecek, mütevazı bir cumhurbaşkanı gibi Çankaya Köşkü’nde oturacak. Mustafa Kemal’in koltuğuna gideceğiz ve Mustafa Kemal’in ideallerini gerçekleştirmek için hep beraber çalışacağız.

İki kırmızı çizgimiz var. Bayrağımız ve vatanımız. Onun dışında herkesle oturur konuşuruz. Bayrak ve vatan bizim vazgeçilmezimizdir. Bayrağımız ve vatanımız için gözümüzü kırpmadan ölüme gideriz.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir cumhurbaşkanı kızdığı, hakaret ettiği bir ülkeye para dilenmek için gitmemiştir. Böyle bir şey bizim tarihimizde yoktur. Bizim itibarımız vardır. Çünkü biz milli kurtuluş savaşı veren bir gelenekten geliyoruz.

Kuzey Irak’ta askerimizin başına çuval geçirildiğinde, çuval geçiren ülkeye ‘Ne yapıyorsunuz? Protesto ediyoruz.’ deme cesaretini gösteremeyen birisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde cumhurbaşkanlığı yapamaz. Biz, Mustafa Kemal’in geleneğinden geliyoruz.”

Hibya Haber Ajansı