İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlalei açıklanan Orta Vadeli Ekonomi Programı konusunda yazılı basın açıklaması yaptı. Özlale açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Cumhurbaşkanı ekonomide başarı hikayeleri anlatırken, OVP’de TL'nin değer kaybedeceği öngörülüyor"
Dün Resmi Gazete’de eski adı “Yeni Ekonomi Programı” olan ve hiçbir hedefi tutturamamasıyla nam salmış Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. OVP’deki Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hedefleri hem TL hem de USD cinsinden yayımlanıyor. Biz de bu iki değişkeni kullanarak hükümetin kur beklentisini hesaplayabiliyoruz. OVP’ye göre ortalama Dolar TL paritesi 2021’de 8,3, 2022’de 9,27, 2023’te 9,77, 2024’te ise 10,27. Daha önceki programlarda da TL değer kaybedecek deniyordu ama bu kadar hızlı bir değer kaybı öngörülmüyordu.
Döviz kuruyla ilgili dikkati ilk dikkat çeken nokta bu senenin ortalama Dolar kuru beklentisinin 8,3 olması. Dolar kuru ortalamasının 2021’de 8,3 olması için yılın geri kalanındaki kur ortalamasının ise 8,8 olması lazım. Bunu iki farklı şekilde yorumlayabiliriz:
Hükümet Dolar TL kurunu 8,3’te tutmaya devam edemeyeceğini düşünüp son 4 ayda ciddi bir kur artışı bekliyor. Burada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizleri indirmesi beklentisiyle hareket edilmiş olabilir. Yoksa Cumhurbaşkanı “İhracatta rekor kırdık, rezervlerimiz artıyor” gibi başarı hikâyeleri anlatırken TL neden değer kaybetsin?
Ya da program yazılırken herhangi bir iktisadi analize gerek duyulmamış olabilir ki bu daha yüksek bir ihtimal.
OVP’de dolar’ın 10 tl’yi geçeceği öngörülüyor, ama her nasılsa enflasyonda sürekli bir düşüş bekleniyor
Diğer bir kur uyuşmazlığı da enflasyonda karşımıza çıkıyor. TL’nin değer kaybetmesi hiçbir şekilde yerli ve milli olmayan ekonomimizde ithal tüketim mallarının fiyatında artış yaratarak tüketici enflasyonunu, üreticilerin girdi maliyetlerini artırarak da üretici enflasyonunu etkiliyor. Hal böyle iken OVP’de 1 Dolar’ın 10 TL’yi geçeceği öngörülse de her ne hikmetse enflasyonda sürekli bir düşüş bekleniyor. Bu da iki şekilde olabilir:
Ekonomide iyi bir beklenti yönetiminin yanı sıra eşi benzeri görülmemiş bir verimlilik artışı sağlanır. Bu düşük ihtimal.
Mevcut TÜİK yönetiminden enflasyon verilerini biraz daha baskılaması istenir. Bu çok daha yüksek bir ihtimal.
