TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLER
Misbah HİCRİ

TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLER

Bu içerik 1059 kez okundu.

TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLER MAHMUT KAYA’NIN YENİ KİTABI 

    Harran Üniversitesinde akademik çalışmalarını sürdüren Mahmut Kaya'nın üçüncü kitabı. "Dünden bu güne çok eşlilik, Aşiret Modernleşmesi ve imzalayıp bize sunma nezaketinde bulunduğu yeni kitabı; "Türkiye'deki Suriyeliler." Halklar arasında "İç içe geçişler, karşılaşmalar"  karşılaşılan sorunlar, sınırın ötesi ve berisi arasındaki farklılaşma, akrabalıklar, aşiret ve milliyet ilişkileri yeniden tanışma ve diyalogların yer aldığı takdir edilecek, önemli bir çalışma...
    Önsözden aldığım kısa bir alıntı ile yazmayı sürdürelim. "2010 yılında  Tunus'ta başlayan toplumsal olaylar adeta zincirleme bir şekilde bir çok ülkeyi derinden etkiledi. Gerek sömürge dönemi ve gerekse sonrasındaki otokrat rejimlerin politikalarıyla baskılanan toplumsal talepler Tunus'ta küçük kıvılcımla büyük bir ateşe dönüştü." 
    Yrd. Doç Dr. Mahmut Kaya'nın çalışmasında bahse konu ve öteden beri; "Arap Baharı" diye dünyaya bu adla lanse edilen bu hareket,  kitlesel ölümleri beraberinde getirdi. Kan ve gözyaşının akması sonucu son yıllarda dünyada görülmemiş büyük bir göçle sınırlar aşıldı. Bu "Arap Baharı" değil; Arapları emir ve buyruk altına alma, korkutma, yıldırma ve susturmadır. Yönetimlerini kendine bağlama, yer altı madenlerini sömürmedir.
    Dünyanın kaderi sömürgeci, emperyal tahakkümünü sürdüren ülkelerin elinde olduğu gerçeğini inkâr edilemez. Kimi ülkeler, kimi milliyetler bu ülkelerden nemalanıp özgürlük mücadelesi verirken, kimi ülkeler bunların zulmü altında inlemektedir. Tüm bunların yanında canı istediği ülkeye yardım yaparak şirinlikler yapmayı da ihmal etmemektedirler.
    

Türkiye'deki Suriyelilerin yaşamlarına eleştirel gözlerle bakıldığını biliyoruz. Çatışma durumuna gelinmesi üzüntü verici olsa da üretken olmaları şehrin ekonomisine, iş gücüne  katkıları inkâr edilemez. Yazar bu konulara ışık tutarken, sığınmacı kadınların ve erkeklerin piyasadaki çalışma koşullarına, sosyolojik yaşamına neşter atmaktadır.    
    Muhacir ve ensar söylemleri ile başlayan Suriyelilerin Türkiye göçü, acıma duygularıyla sahiplenme geride kaldı. Yurtlarında ve göç ettikleri yerlerde zulüm ve yoksulluk altında inleyen "Arap Halkının" insan hakları, özgürlük ve demokrasi adına verilen mücadele tamamıyla bir hezimete dönüştü. 
    Çünkü göçle gelenler bu muhacir kavramının içine sığmayan davranışlara girmişlerdir. Arzu edilmese de; kavgalar, hırsızlık, cinayet, gasp, dilencilik,  adam kaçırma olayları onları halkın gözünden düşürdüğü gibi onların burayı terk etmeleri halkın yoğun istekleri arasındadır. Ülkelerine dönmeleri, savaşın içinde olan ülkelerinde mücadele vermeleridir.
    Ülkenin bilinmeyen bir geleceğe terk eden bu göçmenlerin yaşam şekillerini, toplumsal ilişkilerini, özgürlüklerini yitimini bilerek günü kurtarma çabasındadırlar. Fırsatlar kollayarak bir an önce bir Avrupa ülkesine adım atmaktır. 
     Akademisyen Mahmut Kaya'nın çalışması hayli dikkat çekici... Büyük bir emekle hazırlanan "Türkiye'deki Suriyeliler" kitabı daha fazla bilinmeyenlere ışık tutmaktadır. Kitaplaştırılmış bu konular sorulan sorulara verilen yanıtlar yer almaktadır.  
    Göçün trajik, dramatik görsellerini ortaya koyarken, teorik temellerini paylaşmaktadır. Mazlum milletlerin dayanışması yanında aşiret bağlarından doğan sahiplenme... Irk bazında meydana gelen ilişkiler ve dil birliğinden meydana gelen diyaloglar yardımlaşmaya dönüştüğünü tespiti gibi konular...   
    Nesep bağının önemsizliğini yazarın İbni Haldun'dan yaptığı alıntıyla  şöyle ortaya koymaktadır. "Nesep bağı aslında hakikat olmayan, vahim (kuruntu) bir şeydir. Faydası insanlar arasındaki birleşmeyi sağlamasıdır. Eğer bu bağ çok açık ve yakın olursa insanlar tabiatı gereği yardıma koşar. Ancak bu bağ çok uzak rivayetlere dayanır yani ortada çok uzak bir akrabalık varsa bu vehmi  bağ zayıflar faydası ortadan kalkar."
 
    Emperyal ülkeler güçlerini ortaya koyma, silahlarını deneme ve pazarlama sonucu dünyanın çeşitli ülke coğrafyalarını değiştirmeyi kendine bir görev haline getirmişlerdir.  Bu yüzyılda halk mücadeleleri incelendiğinde ulusallaşma arzusu içinde olanlar özgürlük mücadelesini sürdürürken yine emperyal devletlerden desteklerinden faydalanmaktadırlar. 
    Suriye'de yaşayan Arapların bir kısmı bazı ülkelerin yardımıyla özgürlük mücadelesini sürdürürken bir kısmı direnmek, mücadele yerine yelkenleri indirmiş açık denizlerde canlarını kurtarma çabasına girmişlerdir. Bu kaçışlar ve bu coğrafyada verilen mücadeleler evrensel bir mercek altında tutulmaktadır. Canlarını kurtarma adına gösterdikleri çaba servetlerini kaçırarak başka ülkelerde yaşamayı daha uygun bulmuşlardır.
    

Kitabın kimliği; yazarı Yrd. Doç. Dr. Mahmut Kaya 
    Kitabın ismi; Türkiye'deki Suriyeliler 
    Yayın evi; Hiperyayın İstanbul 2017

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Hatay'da zabıta ekipleri denetimlerini sürdürüyor
Hatay'da zabıta ekipleri denetimlerini sürdürüyor
Lazzarini: Gazze alışılmadık bir sıcak hava dalgasına maruz kalıyor
Lazzarini: Gazze alışılmadık bir sıcak hava dalgasına maruz kalıyor